Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Salgın hastalıklar zaman zaman tüm dünyayı kasıp kavuran olağanüstü durumlar haline gelebiliyor. MÖ 1500’lerde ortaya çıkan çiçek virüsü asırlar boyu, milyonlarca kişiyi etkiledi. 20’nci yüzyıla gelindiğinde vakaların toplamı 800 milyonu geçmişti. Hastalığın en hızlı yayıldığı dönemlerden olan 18’nci yüzyılda, milyonlarca insanın kendisiyle dalga geçmesine aldırmadan bulduğu aşıyla milyonların hayatını kurtaracak Edward Jenner’dan umut vaat eden haber geldi. Aşı bulunmuştu ve insanlar kurtulacaktı! Ancak Jenner’ın aşısı işe yaramasına rağmen hem cephede hem de tıptaki savaş sürecekti. Ta ki Ekim 1977’ye kadar. Üstelik dalga konusu olduğu aşı günümüzde de konuşulmaya devam ediyor. Peki nasıl? Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan yıllar sonra yeniden gündeme gelen maymun çiçeği için çiçek aşısının gerekli olup olmadığını Milliyet.com.tr’ye anlattı.
Jenner’ın Tıp dünyasına damga vuran başarısı, adını anı paralarında ve heykellerde yaşatıyor.
HALK DALGA GEÇTİ, NAPOLYON BAŞ TACI ETTİ
Dünyanın ilk aşısını geliştiren Edward Jenner, milyonlarca kişinin hayatını kurtaracak buluşuyla tıp dünyasında bir dönüm noktası yarattı. MÖ 1500’den bugüne, binlerce yıldır hızla yayılan, zaman zaman ortadan kalkmış da olsa yeniden gündeme gelen ‘çiçek hastalığı’ Jenner’ın inekler üzerinde keşfettiği aşı ile korkulacak bir hastalık olmaktan çıkmıştı. Batı’da ‘bağışıklık biliminin babası’ olarak anılsa da onunla dalga geçenler için durum böyle değildi. Jenner’ın yaşadığı dönemde, yani 1749’dan 1823’e kadar çiçek hastalığı, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu öldürüyordu. Bu sayı, enfeksiyonun daha kolay yayıldığı kasaba ve şehirlerde yüzde 20’ye kadar çıkıyordu.
Edward Jenner henüz 26 yaşında hocasının tavsiyesiyle başladığı araştırmalarında, dönemin en yaygın ve can alan hastalığına sebep olan çiçek virüsünü inceliyordu. Jenner ilerleyen günlerde hocasını yanıltmamış ve aynı yıl köyünde baş gösteren çiçek hastalığı salgını karşısında çocuklar üzerinde, bulduğu aşıyı denemişti. Sonuç tüm dünya adına sevindiriciydi. 1796’da buluşuyla ilgili detaylı bir rapor yayımlayan Jenner, hem Avrupa’da hem de Amerika’da ilgiyle karşılanan bir bilim insanı olmuştu. Ancak her şeyi beğenenler olduğu gibi beğenmeyenler de vardı ve dönemin tıp bilginleri aşıya karşı çıkıyordu. Sadece bilim insanları değil, halk da Jenner’la ‘dalga geçiyordu.‘İnekler üzerinde geliştirilen aşı insanlara nakledildiğinde, insanlar üzerinde ineklerin filizleneceği’ gibi yazılar ve karikatürler dört bir yana dağıtılmıştı. Ancak ortada bir başarı vardı ve bunun karşılığı elbet alınacaktı. Jenner, iki İngiliz bilim insanı ile birlikte savaş döneminde yapacağı bir yolculukta Napoleon’a mektup yazıp, ‘dokunulmazlık’ istediğinde hak ettiği değeri ilk kez ondan gördü. Jenner’ın bu isteği üzerine Napoleon’un emri netti, “Bu adamın hiçbir isteği geri çevrilmeyecektir” dedi, öyle de oldu.
Jenner ölümünden 2 yıl önce, 1821’de Kral IV. George’un hekimi olarak atandı. 73 yaşında hayatını kaybetmeden 1 gün önce, 25 Ocak 1823’te sağ tarafı felçli bir şekilde bulundu. Ertesi gün geçirdiği ikinci felç Jenner’ı hayattan kopardı.?
HIZLA YAYILAN ‘ÇİÇEK’ VE ‘AŞI’ OSMANLI’DA!
Jenner ölmüş olabilirdi ancak mirası Osmanlı’da da devam etti. 1721’de, III. Ahmet döneminde, Lady Mary Wortley Montagu, İstanbul’da çiçek hastalığı hakkında yaptığı gözlemleri Britanya’ya götürdü. Hızla yayılmaya devam eden çiçek virüsü, Fransız yazar Voltaire’in de radarına girmişti. Voltaire, o dönemde nüfusun yüzde 60’ının çiçek hastalığına yakalandığını ve nüfusun yüzde 20’sinin bu sebeple hayatını kaybettiğini yazmıştı. Fransız yazarın kaleminden dökülenler arasında, henüz ilk aşıyı bulduğu kabul edilen Edward Jenner dünyaya gelmeden en az 28 yıl önce, Çerkezlerin aşılamayı çok eski zamanlardan beri kullandığı da vardı. Voltaire, aşılanma geleneğinin Türkler tarafından Çerkezlerden ödünç alınmış olabileceğini kaydetmişti. Yani aşılanma vardı. Ancak bugünkünden çok farklıydı. Bu sırada İskoçya’da yetişmiş bir doktor olan Johnnie Notions’ın kendi tasarladığı aşılama yöntemiyle büyük başarı elde ettiği ve tek bir hastayı bile kaybetmediği söyleniyordu. Ancak tıp tarihinin dönüm noktası olacak Edward Jenner’ın buluşunun hayat kurtarmasına biraz daha zaman vardı.
Osmanlı âlimi ve modern Türk tıbbının öncülerinden Şanizade Mehmed Ataullah Efendi de Osmanlı topraklarında, kendisinden 10-15 yıl önce Edward Jenner tarafından geliştirilen ilk modern aşı yöntemini kullanarak çiçek aşısını üretmeyi ve etkin şekilde uygulamayı başardı. Takvimler 1870 yılını gösterdiğinde artık binlerce insan Jenner’ın aşısıyla hayata tutunmuştu. Her ne kadar Jenner görememiş olsa da bugün tüm dünya onun aşısını kullanmaya devam ediyor.
‘SADECE BELİRLİ İŞLER YAPANLARA UYGULANSIN’
Doğal yollarla ortaya çıkan son vaka Ekim 1977’de teşhis edilmişti. 3 yıl sonra ise Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1980’de hastalığın küresel olarak yok edildiğini onaylamıştı. Böylece çiçek hastalığı, yok edilen tek insan hastalığı oldu. Üstelik hastalığın ilk görüldüğü günden bu yana asırlar geçmişti. Çiçek virüsüne dair en eski kanıtlar Mısır mumyalarında MÖ 1500’lere uzanıyor. Hastalık zaman zaman olarak salgınlar halinde ortaya çıkmış olsa da, 18’inci yüzyıl Avrupa’sında yılda 400 bin kişinin hastalıktan öldüğü ve tüm körlük vakalarının üçte birinin çiçek hastalığına bağlı olduğu tahmin ediliyordu. Çiçek hastalığının 20’nci yüzyılda 300 milyon, varlığının son 100 yılında ise yaklaşık 500 milyon insanın ölümüne yol açtığı tahmin ediliyor. Ayrıca çiçek hastalığı sebebiyle ölenler arasında altı Avrupa hükümdarı bulunuyor. 1967 gibi yakın bir tarihte bile yılda 15 milyon vaka görülen çiçek, bugün nasıl kontrol altında tutulabilir? Geçmişte olunan çiçek aşısı, maymun virüsünden ne kadar korur ve kimler çiçek aşısı yaptırmalı? Sorularının yanıtını Prof. Dr. Mehmet Ceyhan verdi.
“Zaten şu an ‘maymun çiçeği’ için kullanılan da binlerce yıldır bilinen çiçek hastalığının aşısı. Çiçek hastalığı ortadan kaldırılırken aşı, tüm dünyada zorunlu hale getirilmişti. Çiçek aşısı önceden yapıldığında ne kadar koruyor diye sorarsanız, bazı yanlış bilgiler dolaşıyor ortada. ‘Yüzde 85 koruyor’ diye. Ancak bu böyle değil. Şu anki mevcut aşıyı yaparsanız, yüzde 85 korur, 50 sene önce olunan aşı ise bugün ne kadar korur bilinmiyor. Bir gözlem var, önceden çiçek aşısı yapılmış kişilerde virüs daha az bulaşıyor. Ama bir oran veremiyoruz. Çünkü karşılaştıracak bir grup yok. O dönemde tüm dünyada zorunlu yapıldığı için aşılı olanlara ve aşısız olanlara ne kadar bulaşıyor tam olarak bilemiyoruz. Bir hastalık ortadan kaldırılırken plan yapılır. Bu ilk kez çiçekte, daha sonra ‘Polio’da yapıldı. Polio’nun son vakası 1988’de görüldü. DSÖ tüm ülkelerde hastalığı ortadan kaldırmak için aşı kampanyaları başlattı. Ben kimseye bu durumda ‘çiçek aşısı yaptırın’ demiyorum. Ancak riskli grupların, havaalanı personeli, orada çalışanları ve görevli askerleri aşılamak üzere stoklarda bir miktar çiçek aşısı bulunmalı diye düşünüyorum.”